Teknoloji her sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de değişiklere yer açtı ve alışkanlıkları değiştirdi.
Üniversitelerde ‘’gayrimenkulde dijitalleşme’’ ile ilgili araştırmalar ve geliştirmeler yapan yüksek lisans pogramları artarken, ABD Cambridge’de bulunan Massachusetts Institute of Technology Real Estate Innovation Lab (MIT) bu alanda yenilikçi çalışmalar yapıyor. Konut alım-satım süreçlerini geliştirmek, otomasyon sistemleriyle hızlı inşaat üretim süreçleri ve veri analizleri, yapılan dijital çalışmaların başında geliyor.
Dünyadaki dijital gayrimenkul trendlerini ve bu alanda çalışma yapan şirketleri değerlendirmek gerekirse;
Geleneksel yöntemlerle gayrimenkul alım- satım yöntemi hem uzun bir süreç hem de birçok evrak işini beraberinde getiriyor.
E-imzalı belge ve evraklar üzerine çalışmalar yapan DocuSign isimli teknoloji şirketi, emlak ilan portalı Zillow ve Dotloop isimli şirketlerle ortaklaşa çalışarak bu sorunu ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu online portallarda tüm taraflar süreci şeffaf bir şekilde inceleyip takip edebiliyor ve gerekli tüm evraklar e- imza yöntemiyle imzalanabiliyor. Notarize isimli teknoloji şirketi ise noter huzurunda gerçekleştirilmesi gereken evrak işlerini dijital süreçlere taşınması üzerinde çalışıyor. Ayrıca ABD’de birçok eyalette görüntülü arama yöntemiyle noter işlemlerine izin verilerek, gayrimenkul alım- satım işlemlerinin hızlandırılması amaçlanmaktadır.
Matterport şirketi üç boyutlu kameralar yardımıyla gerçekleştirilen çekimler sayesinde konutların üç boyutlu modellemelerini yaparak, sanal turlarla daire gezme imkanı veriyor. Zillow, portföylerinde yer alan konutları tanıtma amacıyla sanal turlar oluşturmak isteyen emlak danışmanlarına sanal turlarla daire tanıtımı imkanı vermektedir. Oculus isimli sanal gerçeklik gözlüğü ile kullanıcılara sanal tur tecrübesi yaşatmaktadır.
BoxBrownie isimli şirket ise, alıcıların almak istedikleri konutlarda sanal modelleme çalışmasıyla eşyalı halini görmelerini sağlıyor. Bu modelde ise alıcıların eşyaları zevklerine göre çeşitlendirmesi bile mümkün oluyor.
İnşaat yapım süresini kısaltmak ve maliyetleri azaltmak amacıyla proptech ve contechin teknolojileri ise son zamanlarda kullanılmaya başlandı. Katerra isimli şirket bu teknolojiler ile modüler inşaat projeleri yapıyor. Marriot ve Hilton gibi otel zincirleri yeni inşaatlarında bu teknolojileri kullanıyor.
Bowery, Enertiv ve Buildium gibi StartUp’lar büyük veriyi bir araya getirerek, gayrimenkul sektöründeki firmalara, gerçek veriye dayalı bilgiler üzerinden karar verme imkanı sunuyor.
İnşaat mühendisleri ve mimarlar Büyük Veri (Big Data) sayesinde, üretecekleri gayrimenkullere yönelik kurguladıkları modellemelerde bu verilerden yararlanarak, daha gerçekçi sonuçlara ulaşıyor.
Bu teknoloji gayrimenkul sektöründe daha verimli, kullanıcı dostu ve sürdürülebilir binaların yapılmasına olanak veriyor. Akıllı ısıtma sistemleri, güvenlik, aydınlatma kontrolü gibi imkanlar artık yeni binaların çoğunda kullanılıyor. Son yıllarda birçok teknoloji devinin akıllı ev teknolojisine yatırım yaptığını görmekteyiz. Google; Nest isimli bir akıllı ev sistemi geliştirirken, Amazon ise Alexa isimli bir sesli teknolojisiyle akılı evlere yatırımlarda bulunmuşlardır.
Sonuç olarak; teknolojide yaşanan hızlı ve hayatımızı derinden etkileyen değişime rağmen, gayrimenkul sektöründe inovasyon anlamında halen daha sürecin çok başında olduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Şehirleşmeyi, gayrimenkul üretimini ve dolayısıyla günlük hayatlarımızı etkileyecek birçok farklı, yenilikçi teknoloji ürünleriyle birlikte sektörde karşılaşacağımız yeni trendlerin önü açık duruyor.
Üyesidir 
